14 Şubat 2018 Çarşamba

Badem ve Ceviz Fiyatları Üretici Açısından Tehlikede

          2003 ten beri yaklasık 15 yıldır Devletimiz Badem ve Ceviz üretimini arttırmak ve ithalat oranını düşürmek için Özel ağaçlandırma projelerine destek verdi. Bu Destek ile yeni bahçeler kurulmaya başladı. Bu bahçe kurulma işleri 2010 dan sonra hızlandı ve önemli ölçüde bahçeler kuruldu.

         Türkiye USDA rakamlarına göre ortalama 10.000 ton badem üretiminden 15.000 ton badem üretimine yükseldi. Tabi daha istenilen verime gelmeyen bir çok bahçe var. Bunlarda geliştikçe üretim miktarı çok daha yukarılara gidecek ve ithalat konusundaki açık daralacak belki bitecek.

         Malesef ceviz ve bademde bu sene %43,5 olan ithalat vergisi oranı Ocak ayında %15 e düşürüldü.
         Yerli üretici üzerine düşeni yapıp Badem üretimini 15000 ton a çıkardığı halde ithalat vergisinin düşürülmesi çok anlamsız. 25000 ton ithalat yaptığımız gözüküyor. Yani 40.000 ton ihtiyacımızın sadece 15.000 ton u yerli üreticiden karşılanıyor. Tersi bir durum olsa yerli üretim 30.000 tonlara çıktığında kalite rekabeti sağlamak adına bazı indirimler düşünülebilirdi. Ancak Badem üretimi arttığı halde ki daha ithalat rakamlarına yaklaşamadık bile, vergi düşürülmesi direk yerli üretimi etkilecek. Çok basit bir hesapla, mesela 10 lira olan bademin, 6,7 lirası vergi-3,3 lirası badem ise.. 10 liralık bademlin 3.3 lirası badem 1,5 lirası vergi olacak.  Yani 10 liralık bademin fiyatı 4,8 tl ye inecek. Yaklaşık %50 lik bir fiyat düşüsü olacak. Döviz %10 civarında değerlenirse, fiyat 5,8 tl lere gelecek.

            Girdi maliyetlerine bakarsak 50.000 lira gideri olan bir bahçe 6 ton badem aldığında 10.000 lira yıllık elinde kar kalacak. Bu durum dahi üreticiyi zor durumda getiriyor. Ama yeni duruma göre  retimin üstüne 20.000 lira borçlanacak. Türkiye'de bahçeler büyük değil. Büyük olmadığından birim maliyetler , sabit giderler yüksek ama gelirler de düşük. Bu model de üretici sınıfı orta ve küçük bahçelerden oluşuyor. Orta ve Küçük bahçelerin olduğu bir ülkede üretimi artan ve badem yatırımlarının arttığı bir dönemde ithalat vergisinin %15 e düşürülmesi, bu sektörden yerli üretimi kaldırmak demektir.

            Yapılan itirazlar sonucu bundan geri dönüleceği ümit ediliyor. Badem Ocak 2017 ve 2018 ithalatlarına ve 3 aylık dönem dolunca bu aralığa bakıp farkları incelemekte fayda var. Bu bize önümüzdeki sene fiyatların ne kadar etkileneceğini gösterir.


13 Haziran 2017 Salı

Bahçemizi Nasıl Gübreledik, Gübreliyoruz?

Gübreleme konusunda yaptığımız en önemli işlem az ama sürekli gübreleme. Gübrelemeden sonuç almak için ağacın bir ritme girmesi önemlidir. Ağaç ritmi yakaladığı zaman durmaz. Bu gübrenin yanında düzenli sulama rejimi ile de desteklenmeli. Bizim ana odağımız ağacı bir ritme alıştırmak. Her hafta az az ağaçların büyüklüğüne ve yaşına göre dönüşümlü gübreleme yapıyoruz.
Toplu gübre verildiği zaman gübrenin büyük kısmı yıkanıyor ve istenilen sonucu alamıyorsunuz.

İkinci önemli konu sıvı organik enzimli gübreler kullanıyoruz. Enzimli gübrelerin içeriğinin büyük çoğunluğunu ağaç ilk gün alıyor.  Bu ayrı bir avantaj sağlıyor. Ağaç gübreyi alabildi mi alamadı mı gibi soru işareti kalmıyor. Meyvaya yatma konusunda enzimli gübreler daha iyi sonuç veriyor. Mesela %10 Azot %25-28 etki ediyor ama ağaç %10 Azot almış oluyor ve P ve K dengeli kalıyor. Ağaç büyürken meyve gözlerini de oluşturuyor.

Üçüncü olarak gübre vermeden önce iyi sulama yapıyoruz, kademeli bir kaç gün sulayıp suyun toprağa doymasını sağlıyoruz. Üzerine gübre ve 10-15 dk yaklaşık ağaç başına 4-5 litre su diyebilirim veriyoruz ve kısa sulama ile gübreyi köklere  indiriyoruz.

Kullandığımız gübreler çok iyi sonuç veriyor ama en önemlisi gübreleri verimli kullanıyoruz. Sulama ve yağış ile yıkanmasını engellemiş oluyoruz.

Gübreleme zamanlaması ayrıca önemli. Ağaçlar bir baş parmağı kadar yaprak açmadan gübreleme yapmıyoruz ve yapraklar dökülmeye dönmeye başladığı zamana kadar gübreleme devam ediyor. Çünkü ağaçlar sadece yaprağı varken gübreyi gövdeye, dallara ve meyve gözlerine taşıyabiliyor. Eskiden kışın ağaçlar açmadan gübre verirdik. Biraz klasik yöntem. Mart yağmurlarıyla nerdeyse tamamının yıkandığını ağaç yaprak açana kadar gerekli desteği veremediğimizi gözlemledik. Onun yerine kışa girmeden ağaca ihtiyacı kadar gübreyi depolaması için vermek çok daha mantıklı.

Ağaç çiçek zamanı bir sene önceden gövdesinde depoladığı elementlerle canlanıyor. Ağaç uyanmaya başladığı zaman gövdede depolanmış gıdası yaprak açana kadar hazır olmalı.

Gübrelemede tavsiye edebileceğim gübreyi toprakta verimli kullanmaya odaklanmalıyız. Bir iki kere bol gübre atmak her sene iyi sonuç vermeyecektir. Genelde gördüğümüz birsene veriyor bir sene vermiyor durumları buna bağlı. Gövdede yeterince element birikmediği zaman gövde deposu dolana kadar bir sezon daha bekliyor ağaç. Bu yüzden ürün kayıpları çok oluyor.

Bu sene Haziran başına kadar uyguladığımız programdan kısa bir örnek vermek istiyorum.


Hazirandan itibaren NK içerekli, azot dengesini bozmadan potasyum ağırlıklı Festival NK ile devam ediyoruz.

11 Mayıs 2017 Perşembe

Verim Farklarının Sebebleri

Badem de Kaliforniya ile Türkiye arasındaki verim farklarının sebeplerini inceliyorum.
Kendi gözlem ve çalışmalarıma göre iki kategoriye ayırabilirim.

Birincisi,

İklim farklılarımız, anaç farklılıklarımız, doğru çeşit seçimi, çeşitlerin zenginliği ve toprak yapısı farkı.



Verim düşüklüğü sebebleri %

Kaliforniya'da ağaçlar daha az stres görüyor çünkü gece gündüz sıcaklık farklılıkları daha düşük. Bizde meyvanın oluştuğu dönemlerde geceleri 10 derecelerin altı gündüzleri 20-25 bazı yerlerde 30 derecenin üstünü görüyoruz.

Ayrıca çiçek zamanı yağmura yakalanma risklerimiz daha fazla. Kaliforniya 'da çiçek dönemleri bizdeki kadar yağmur geçişleri yaşanmıyor. Bizde çiçekte yağmur geçisleri tozlanmayı etkiliyor. Bu yüzden bahçelerimizdeki kovanları Bombus arıları ile desteklememizde fayda var. Bu sene denedik ve olumlu sonuç aldık.

Anaçlar çok farklı. ABD de  badem üzerine badem yerine hep Hybrid anaçlar  kullanılıyor. Badem üzerine aşılanan badem yavaş gelişiyor. Oysa hybrid anaçlara aşılanan bademler hızlı gelişiyor ve erken verime yatıyor.Bizde de hybrid anaç çeşitleri kullanılmaya başlandı. Fidan kaliteleri yüksek. Hybrid Anaç ile  hastalıksız fidanlar üretilmesi konusu verimi etkiliyor. Biz badem üzerine aşılı ve hastalıklı fidanlarla bahçe de dikime başladık ve bu bizi en az  iki sene kadar geriye attı. 

Çeşit seçim hatalarına rastlıyoruz. Birbirini yakalamayan çiçekli çeşitlerden çok fazla dikildi. Bunlar şimdi aşılanıyor değiştiriliyor bu bizim verimimizi düşüren başka bir faktör. Ayrıca badem için ülkemizde çok fazla çeşit zengiliği yok. Her iklime ve toprağa uygun şekilde badem çeşitleri dikilmesi gerekiyor.

Toprak kalitesi olarak Kaliforniya toprakları düz, verimli.. Bizde badem genelde kıraç topraklarda dikiliyor. Kıraç topraklarda, kireçli topraklarda dikilir gibi bir bilgi dolaşıyor. Oysa verimli topraklarda dikilen badem daha verimli oluyor. Bizde toprağımızın kalitesini gübrelemelerle destekleyebiliriz. Toprağı bizim gibi zayıf olan bahçelerde gübrelemeye çok önem vermek gerekiyor. Çok gübre basmak yerine doğru miktar, periyotlarla ve  doğru sulama ilişkisini kurmalıyız. Sonuçta ağaca gübreyi su taşır.

Birinci kısımda anaç ve çeşit en önemli faktörler diyebiliriz.


İkinci olarak,

Verim düşüklüğü sebebleri %

Gübreleme farklılıklarımız var. Sık gübreleme yapıyorlar, bizden daha fazla gübre kullanıyorlar ve daha doğru zamanlarda gübre kullanıyorlar. Bu konu ile ilgili biz çalışma hazırlayıp paylaşacağım.

Sulama rejimine bakarsak, toprakları bizden daha cok su tutan bölgelerde bile daha fazla sulama yapıyorlar. Sulamaya bizden daha erken başlıyorlar. Bizde bu sulama rejimini uygulamaya başladık. Bu gübreleme ve sulama rejimi %64 kadar çiçeklenmemizi arttırdı.  3 yıldır çiçeklerimiz artarak devam ediyor. Seneye de arttırabilirsek bir sene verir bir sene vermez yani bitkinin periyodisiteye geçmesini engellemiş olabiliriz. Zaman gösterecek.

Son olarak Bakım, doğru budama, doğru zamanda doğru ilaçlama, ot mücadelesi başarısı... bunların hepsi verimi etkiliyor.

İkinci kısımda gördüğünüz üzere gübreleme ve sulama en önemli farklı yaratıyor. 

Bahçe kurarken, doğru lokasyonda, doğru ürün, doğru anaç, doğru çeşit, hastalıksız fidan ile beraber bahçe hazırlamalıyız. Bu şekilde hazırlanan bir bahçede doğru gübreleme, sulama ve bakım yaparsak Kaliforniya verim rakamlarına yaklaşmak mümkün olabilir diye düşünüyorum.



8 Mayıs 2017 Pazartesi

BADEM TOZLANMASI VE ÇİÇEK TUTMA ORANLARI

Badem çiçeğinin ne kadarı meyvaya döner?

Ne kadarı tozlanır?

Bu sorular  üzerinde  7 yıldır bahçe yetiştiriciliği yaparak odaklanıyoruz ve son iki yıldır birebir sayımlı gözlem yapıyoruz, araştırıyoruz. Daha öncede yazdığım gibi badem çiçeği açtıktan iki yada en fazla üç gün içinde tozlanmalı, daha sonra tozlanamaz. Çiçek daha uzun süre açık kalsa dahi meyvaya dönmez, tozlanacağını düşünürüz ama yanılırız. Çiçek açtıktan 3 gün sonra arı tarafından ziyaret edilen badem çiçekleri %100 dökülür. Dökülen meyvaları toplayıp ortadan bıçak ile keserseniz tozlanmadığı için mi dökülüp döküldüğünü anlayabilirsiniz. Tozlanmayan meyvanın içinde çekirdek yoktur. Tozlanmış ama dökülmüş ise içinde çekirdek oluşmuştur, o zaman daha farklı nedenlerden dökülmüştür başka yorumlar yapabiliriz.

Detaylı bilgileri elde etmek için uzun yıllar gerekiyor. 

Kaliforniya Üniveristesi (UC) tarafından yayınlanan ''Almond Production Manuel'' kitabı bu konuda bize önemli bir istatistik veriyor.  UC'ya göre normal şartlar altında ağaçların güçlerine göre %20-%40 arasında çiçekleri meyvaya dönmeli.  Çiçeklerin %20'nin altında meyvaya dönme oranı varsa burada tabiat koşulları, arı uçmaması veya arı sayısının yetersiz olması  gibi diğer sebepler söz konusu olabilir. Mesela tabiat olaylarına örnek verirsek, don olmadığı halde bir-iki günlük yağmur %10-20 çiçeklerin tozlanamamasına sebep olur veya biz üreticilerin yanlış uygulamalarından kaynaklanan sorunlar yaşanabilir, mesela gübreleme hataları çiçeklerin az açmasına veya ağaçta tutunamamasına sebep olabilir.

Bu sene bu oranların doğruluğunu anlamak için bahçemizden örnek ağaçlar seçip , seçtiğimiz ağaçlardan üç veya dört ana daldan birini örnek seçerek çiçek sayımı yaptık. Dallar işaretlendi ve çağla döneminde aynı dallarda kalan meyvaları saydık. Sayımın yanı sıra diğer bir çok verileri  sayımın üzerine ekledik. Çünkü, çiçek açımını ve  çiçek tutumunu etkileyen çok fazla etken var. Bu kısımlar  tamamen ayrı yazı dizisi konusu olabilir. Çok değişken var. 

Fikir olması açısından bu sene rakam paylaşabilirim.  Tanıdığım diğer bahçelere de bu işlemi yapmalarını önermiştim. Şu ana kadar %20-30  civarı çiçeklerin meyvaya döndüğü bilgisini aldım. Aslında bu uygulamayı tüm bademcilere  öneriyorum, verilerini burada paylaşmaktan mutluluk duyarım.

Türkiye genelinde badem çiçeklerinin %15 la %30 arası meyve tutumu yakaladığı bilgilerini aldık. Bu bilgiler rakamsal olarak sayılarak ölçülmüş bilgiler değil. Tamamen gözlem kaynaklı tahminler. Yine de gözleme dayansa da, UC verilerine göre doğru bir yüzde aralığında kalıyor. Türkiye'deki verim düşüklüğünün Kaliforniya'ya göre neden düşük olduğunun bir kısmını açıklayan mantıklı bir oran. Çiçek sayılarımızın az olması da ayrıca verimlerimizi etkiliyor.

Bu sene aldığım genel bilgi ise bademlerin çok az çiçeklendiği.  Çiçek bademde nasıl arttırılır.? Öyle çiçek arttıran veya tutturan gübreleri bir kaç kere kullanıp sonuç alamayacağını tecrübeli her çiftçi bilir. Bu tamamen ayrı bir yazı konusu. Çiçeği her sene arttırmak veya yüksek tutmak bir ritim işi. 

Çıkan sonuçlara baktığımızda bahçemizde bu sene  açan çiçeklerin %41'i meyveye dönmüş. Bu oran başarılı bir tozlama geçirdiğimizi söylüyor. Geçen sene doğa şartlarından çiçeklerimizin sadece %8'i meyvaya döndüğüne göre bu sene 5 kat fazla bir tozlama yaşadık ki.. Maksimum tozlanmayı yakaladık. Bu sene iklim yardım etti gerçekten. Geçen seneki çiçeklenmemizin yaklaşık %64 fazla çiçeklenme yaşadığımızı tahmin ediyoruz. Geçen sene net bir sayım yapmamıştık.

Şu an tutan bademlerin içinden daha dökülen olur mu? Bunu söylemek için çok erken. Belki daha olacaktır. Önümüzdeki günlerde ve sonuçları hasat döneminde göreceğiz. Dökülecek meyvaların sayılırken dokununca zaten döküldüğünü ve sayımlarımıza eklenmediğini de not etmek isterim. Hasata gelene kadar, kuş zararı, domuz zararı, hastalık, böcekler vs.. gibi kayıplarda yaşanabilir. Bu çalışmayı devam ettiriyoruz ve sonuçlarını paylaşacağız.

Verim tahmini sadece sayım ile yapılabilecek bir işlem değil. Son derece karmaşık ve son derece hassas bilgilerin doğru analiz edilmesi gerekiyor.  En azından bu çiçek sayımı bizlere genel anlamda bilgi verir. 


Tarımda maalesef yaptığımız her işlemin sonucunu en erken bir senede alırız. En az diyorum, bu en az iki seneye de çıkabilir. Bu yüzden tarım diğer sektörlerden çok farklı. Badem üretmek isteyenlere söyleyebileceğim çok uzun bir maratona girdiklerini bilsinler. 

27 Mart 2017 Pazartesi

Tarım Gelirleri

Tarım gelişmişliği ülkelerin gelişmişlik oranı ile bağlantılı bir göstergedir. Bazı ülkelerin arazileri çok büyük olduğundan (mesela Brezilya ve  Çin gibi ülkeler) bu ülkelerin tarım üretimi ve tarımsal ihracatı fazla gözükebilir. Mesela, Çin büyük bir yüzölçümüne sahiptir, ama  1 milyar 374.000 nüfusu olunca bu çok şey ifade etmeyebilir. Brezilya mesela 200 milyon nüfusu var.. Bu yüzden tüketimleri de fazla. 
Bizim yaş grubumuzun hatırlayacağı üzere bir zamanlar Türkiye tarımda kendi kendine yeten 7 ülkeden biriydi. Bu durum artık mevcut değil. Tarımda ilerlediğimizi söylemek ne kadar doğru olur? teknolojik olarak gelişmeler yaşanıyor ama altyapı sorunları ve yapısal sorunlar giderek arttı. Şimdi ki duruma baktığımızda verimli iklim ve topraklara sahip ülkemiz, 75 milyonluk bir ülke olarak üretimde çok başarılı olduğumuzu söyleyemiyoruz.


ABD 182 Milyar dolarlık ihracatıyla birinci sırada. Türkiye ise 18 Milyar dolar ile 26. sırada. Kanada çok soğuk ve iklimden dolayı tarıma elverişsiz topraklara sahip olmasına rağmen 68 Milyar dolar ile 7.sırada. Almanya kuzey ülkesi olmasına rağmen 101 Milyar dolarlık tarımsal ihracat yapıyor. 

Yukarıdaki tabloda en ilginç gösterge Hollanda. Konya 38.873 km2 ve çoğunluğu tarım arazisi, nüfusu 2.2 Milyon, .Hollanda ise 41.453 km2., nüfusu 17 milyon ve sadece 1/3’ü ekili dikili arazisi var. Yani daha fazla nüfus yoğunluğu ve iç tüketimi var. Konya ilimizde daha fazla tarımsal arazi var demektir.  Bugün Hollanda'nın toplam ülke ihracatının % 25'ini tarıma dayalı ürünler oluşturmaktadır. Bu küçük Avrupa ülkesi 112 Milyar dolarlık tarım ürünleri ihracatıyla ikinci sırada. Konya ilinin 100 milyar dolar tarımsal ihracat yaptığını ancak hayal edebiliyorum. Sadece alandan gitmeyelim. Bizde iklim son derece tarıma elverişli oysa bu kuzey ülkesinin, güneş görme sayısı düşük, 184 gün ortalamada yağmurlu ve kapalı geçiyor. Yani yılın yarısı güneş yok. Konya ilimizin iklimi tabii ki Hollanda'dan daha elverişli.

Birleşmiş Milletlerin yaptığı bir araştırmaya göre eğer Hindistan tarım tekniklerini Hollanda düzeyine çıkarabilirse mevcut buğday üretimini beş kat artırabilir ki, bu da dünyanın yıllık ihtiyacının iki katına karşılık gelmektedir (Dünya Tarım Örgütü). Bizde sadece Konya ilinde 100 Milyar doları yakalamış olsak herhalde listede ilk 2 ye girerdik.

Ülkelerin gelişmişliğinde tarım önemli göstergedir. Üniversite'de öğrendiğimiz ülkelerin gelişim  sıralaması şu şekildeydi: Önce tarım gelişir, sonra sanayisi, burdan hafif sanayiye geçilir, sonra ağır sanayiye, ardından servis sektörü gelişir ve teknoloji. Teknoloji tarıma ve diğer sektörlere etki eder.

Biraz düşünmemiz gerek. Tarımdaki gelişmelere bakarak ülkelerin ilerleyişlerini  ve nereye gittiğini görebiliriz. Umarım bizde tarımda doğru vizyon ile doğru adımlar atarız. 

Bizler badem üreticileriyiz ve kendimize sürekli soruyoruz, neden bizdeki badem rekolteleri diğer ülkelerden düşük? Çok fazla etken var tabi, tarıma bakış, anaçlar, çeşitler, üretim sistemleri, altyapı, bakım vs.. hiçbiri birbirinden daha az önemli değil. Aslında tek kelime vizyon.. Medeniyet tarım ile başlamış ve tarım ile devam edecek.

Non-Pareil ve Texas Bahçeleri 2017

Geçen sene Non Pareil Texas bahçelerinin verim alabileceğini belirtmiştim. Gerçekten de geçen sene Non-pareil-Texas açma süreleri 4-5 gün yakınlaştı.


 http://turatarimbadembahcesi.blogspot.com.tr/2016/03/non-pareil-ve-texas-bahceleri-bu-sene.html 


Bu sene de durum benzer.. Hatta daha yüksek soğuklamalar ve soğuk giden hava tüm çeşitlerde 10-12 gün geç açmaya sebeb oldu. Bu Non-Pareil ile Texas ın daha yakın açması demek. Bu sene don olayın etkilenmeyen bahçelerde  yüksek verim beklenebilir. Bazı bölgelerde badem ağaçları bir sene çok bir sene az verim veriyor. İyi ve doğru bakım yapılmayan bölgelerde periyodisite yaşanması normaldir. Bu tür bölgelerde bademin  az yılı ise bu verimli iklim şartlarını iyi kullanamayabilirler. Yine de bu seneki iklim verimli bir yıl olacağına işaret ediyor. Verimli ama kalite için aynı düşüncede değilim. Önümüzdeki aylar kalite konusunda yorum yapabiliriz sanıyorum.


Kısacası, Non-Pareil Texas yetiştiricileri için yine iyi birsene, diğer çeşitler için mükemmel bir verim senesi diyebiliriz.



19 Mart 2017 Pazar

BADEMDE TOZLAMA VE ARILAR

2016 sezonunda en büyük problemimiz çiçek sonrası durmaksızın yağan uzun yağışlar oldu. Bu yağışlarla beraber arılar uçamadı ve tozlanma gerçekleşmedi. 
Saha da yaptığımız sayım ve gözlemlerin sonucunda kapanıp meyvaya dönen çiçeklerimiz 8 günlük yağışlı ve soğuk hava şartlarından dolayı tozlanmadığı için  %90 oranında yere döküldü.

Mart 2016 Çiçeklenme zamanı minumum sıcaklıklar

Bu dönemde, çiçek evresinde don yaşanmadı. En düşük sıcaklıklarda bile 0 altına düşme 2016 da yaşanmadı. 2017 de ise çiçek evresi 10-12 gün geç döneme denk geldi. Bu hemen hemen bütün bölgelerde aynı şekilde gecikti. Şu an 2017 Mart itibariyle çiçeklenmenin sonundayız. Çiçeklenme evresinde 2017 Mart ayında  0 derecenin biraz altına hava indi. Don zararı gözlemlenmedi. Bir iki ağaçta çiçeklerde büzülme gördük ama çiçeklerde don yanması olduğunu söylemek zor. Çok kısa sürelerde 0 altına inen havalarda çiçekler şimdilik dayanıyor. Umarım bu sezon için havalar ısınmaya devam eder.



2016 da yaşananlar bize 2017 için önlem almak için çalışma yapmamızı söylemiş oldu. Bu sene nasıl önlemler alabiliriz diye çalıştık. Yağmuru takip ettik ve çiçekleri erken veya geç açtırmayı düşündük. Diğer bir önlem ise BOMBUS arıları olabilir şeklinde bilgi aldık. Mersin'den badem üreticisi Mustafa Kemal bey ile geçen sene yaptığımız fikir alışverişinde bir kaç adet bombus kovanını bahçesine yerleştirdiğini ve yağışlı havalarda bile bombusların çalıştığını belirtti. Bu konuyu araştırırken benzer bir olumlu yorumu Uşak'tan başka bir üreticiden aldık. Aynı zamanda bombuslar hakkında araştırma yapmaya başladık. Gazipaşa'dan başka bir üretici bombuslara çok para harcadık ama sonuç alamadık, ağaçlardan çok yerdeki çiçeklere gidiyor diye bir yorum aldık. Bu bahçe bir nonpariel X Texas bahçesiydi. Bu yüzden beraber açmadıkları için bombusların işe yaramadığı düşünülmüş olabilir. Diğer iki bahçe de Ferragnes x Ferradual yani birbirini tozlayan ve beraber açan çeşitlerdi. 

Bu sene Bahçemize deneme amaçlı 24 adet bombus kovanı kurduk.

Bombus arısı polen taşıyor- 15 Mart 2017 -Tura Tarım Badem Bahçesi

Bal arıları Hava sıcaklığı 10 C derece üstüne çıktığında kovandan çıkabiliyor. 10 C derece altına indiği zaman kayboluyorlar. 14 Mart Salı günü hava sabahtan açıktı ve soğuktu. Bal arıları Saat 11 gibi hava sıcaklığı 9 C dereceden10 derceye yaklaşınca uçmaya başladılar. Öğlen saatlarinde havasıcaklığı 15 -16 derecelere ulaştı. Bu sırada gökyüzü tamamen bulutlandı. Yağış olmadı. Güneş kalmadı. Bal arılarının tamamı uçmaya devam etti. Çalışmaya aynı hızla devam ettiler. Saat 16:30 civarı sıcaklık 10 derece altına indi ve bal arıları kovanlarına kaçtı. Kovanlarından 15-20 metre civarda yavaş yavaş toplandılar ve kovanlarına döndüler. Bal arılarının 7 km/h rüzgar hızında uçmaya zorlanarakta olsa devam ettiklerini gözlemledik.
Bombus Arıları,  Bombus arıları ise sabah sıcaklık gün ışığının ardından 6-7 dereceye ulaştığında çalışmaya başladılar. Gün batımına doğru bu sıcaklıkların altına inene kadar çalışmaya devam ettiler. Çiçekler açmadan bir hafta önce 5 gün durmaksızın yağış aldık. Tek tük açan çiçeklerim başında yağmur altında bombusları gözlemledik.


Bombus arıları bal arılarına göre cok daha hızlılar. Çalıştıkları süre daha uzun. Ama açık güneşli bir havada, uygun rüzgar hızında bal arıları sayıları fazla olduğu için daha etkililer. 

Badem çiçekleri bilinenin aksine açtıktan 2-3 gün içinde tozlanmalı. 10-15 gün tozlanma süresi hesaplamaları doğru değil. Çiçekler bölgeye ve iklime göre bu aralıkta belli bir sırada açarlar. 2-3 gün içerisinde açmış olan badem çiçekleri tozlanamaz ise tozlanmadan da olsa dökülmek üzere meyveye döner. Halen çiçeklenme dönemindeyiz, sonlarına yaklaşıyoruz. Bombus arılarının ekstra katkısını görebilmemiz için çağla dönemini bekliyoruz ve gözlemlerimize devam ediyoruz. Bu çalışmanın net sonuçlarını ileriki dönemde paylaşmayı umuyoruz. 

Sonuç olarak yağmur riski meyvecilikte her zaman mevcut ve bombus arıları her ihtimale karşı bal arıları ile beraber çiçeklenme evresinde kullanılmalı. 

Not: Ek olarak mesai arkadaşım Halil Göktaş'ın değerli gözlemlerini kendi notlarından paylaşmak istiyorum;

Şubat son haftası bir kaç ağaç tek tük çiçek açtı. 8 Mart akşamı yağmur başladı.  Bu arada çiçekler taşlıklı bölgede tek tük açmaya başladı.  13 Mart akşam üzeri yağıl kesildi. Hava soğudu ve 2 gün yüksek hızlı rüzgar oldu. Bu rüzgarda bal arıları 14 derecelerde sahada gözlemlendi ve hava altına indiğinde arılar azaldı. Bal arıları kovanların 25 metre uzağında tozlama faaliyetlerine devam ederek kovanlarına döndüler. Bombus arıları yağmur ve rüzgara rağmen çalışmaya devam ettiler. Bombus arıları rüzgar ve yağış döneminde dahi tek tük açan çiçeklerde çalışmaya devam ettiler. 15 marttan sonra hava 20 marta kadar sürekli güneşli geçti. 21.03.2017 hava kaplı çiçeklerin ilk tozlananları taç dökmeye başladı. Çiçekler tozlandı ve arılar azalmaya başladılar, çiçekler meyveye dönmeye başladılar.